Okçuluk Deyim ve Terimleri

                OKÇULUK DEYİM VE TERİMLERİ

   Okçulukta kullanılan deyim ve terimlerin çoğu lügat manasından ayrı anlama gelmektedir. Bu mesleki deyim ve terimlerin anlamları kısaca aşağıda gösterilmiştir:

   Anataşı: Menzil açmak isteyen kimsenin attığı okun düştüğü yere dikilen taş.

   Aşırı: Fazla, ziyade.

   Aya: Avuç içi.

   Ayak-yeri: Atış sırasında ayak basılan ve atış sınırını teşkil eden taş.

   Cünbüş: Kımıldama, hareket.

   Çilek: Kabzanın orta yeri.

   Dsap oku: Vahşi hayvanlara karşı kullanılan ok.

   Destar bozmak: Sarığı havda sallamak, yani okun menzile düştüğünü işaret etmek.

   Dolap: Ok ve yayların onarılması için konulan kan

   Ebreş: Alaca benekli anlamına gelen bu kelime bir ok nev’ine de verilmiştir.

   Enmile: Parmak uçları.

   Erkuru: Aykırı.

   Ezmayiş: Bir nevi ok, denemek anlamına gelen bu kelimeden adını almıştır.

   Hadde Putası: Bir nevi nişan oku.

   Hareke: Ok atarken duraklayıp nefes kesme ve heyecanı dindirme.

   Hava-Gezi: Okun düştüğü yer.

   Heki: Bir nevi hafif yay.

   İhram: Vücudun her tarafını kapsayan yünden yapılış uzun bir örtüdür.

   Kaabız: Boş ok.

   Kabza: Silahın tutulduğu yer anlamına gelen bu kelime ana-taşının solu demektir.

   Kamçı: Ok atmadan önce bir an durmak.

   Kamış: Zihkirin arkasında bulunan küçük çile siperi.

   Kandil: Ok mahfazası.

   Karatabak: Bir nevi ok.

   Kaş: Zingirin arkasındaki deri parçası.

   Kavs: Yay

   Keman: Yay.

   Kemankeş: Okçu.

   Kemha: Havsız kadife.

   Kepade. Gevşek yay.

   Keş: Çekmek.

   Lezez Mevacibi: Şevval,zilkade, zilhicce ayları sonunda verilen maaş.

   Menzil Açmak: Ok atıcıları için taş dikmek.

   Nişap: Bir ok nev’i.

   Ok-Dokundu: Oka küşat verildikten sonra yaya oturması.

   Parpul: Kuduz hastalığı. Okçu Hüseyin’in mahlası.

   Pişrev: Okçuluğa başlamadan önce yapılan talim, antreman.

   Puta-Tobra: Nişan oku.  İçi dolu, dışı deri ile kaplı nişan torbası.

  Puta Ebrisi: Nişan oku.

   Rani: Atıcı, atan.

   Remi: Atmak.

   Sakal: Okun ucunda bulunan temrenin üzerinde bulunan tüy.

   Salkı:Sarkık, özürlü, kusurlu, mahzurlu.

   Saz etmek: Düzen vermek.

   Soya: Temrenin ucu sivriyeri.

   Şast: Menzile atılan okun sağ tarafı.

   Şiri-Mahi: Balık dişinden yapılan zihgire verilen ad.

   Temren: Okun ucu.

   Tımarlı Yay: Düzenlenmiş yay.

   Tir: Ok

   Tobtaşı: Ahi menzilinin ayak yeri.

   Torba-Gezi: Nişan gezi.

   Vardiyanbaşı: Bekçi.

   Yasmak: Gergin yay.

   Yel: Rüzgar.

   Zengerdan: Bir nevi ok.

   Zihgir: Kemankeşin yayı çekmek için parmağına geçirdiği bir nevi yüksüktür.

 
Osmanlı Yayları Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol